26 Eylül 2010 Pazar

OMG!





Yaklaşık bir on dakkadır gülüyorum buna. Bu tişörtü istiyorum ayrıca :D
Team Jacob 4ever ! <3

20 Eylül 2010 Pazartesi

Puhahah =D



MissJazzPrincess ile koptuğumuz anlardan biri. Eklemek istedim =D

Ps: Resim görünmüyorsa üstüne tıklayın ;)

My first day at my school =P

Aslında, yeni okulumun ilk gününü anlatmadan gidesim gelmedi :D
Sabahın 7.30 unda kalktım. Beni aldı titreme. Ama üşüdüğümden yani başka bir şey sanmayın =D Neyse saat 8.00 de çıktık yola, yukarıdaki otobüs durağına. Sevgili babacığım(!) ile. O da zar zor. Neyse.
Durakta indik teeeee okula kadar yürüdük.
Müdür muavininin konuşması için yaklaşık 2 saat bekledik. 9 da olması gereken tören 9.30 da olmuştur. Hadi bir tanesi konuşsa neyse, 3 kişi konuştu. Bir an ordaki bütün herkes konuşacak sandım, neyse ki olmadı öyle bir şey. Arkamdaki çocukta komik şeyler falan söylüyodu. Neyse sonra sülalem kadar 9. sınıf sayıldı. 11 ve 12. sınıfları göndermişlerdi önceden. 10. sınıfları sayıyolardı ama öğrenciler vır vır konuştuklarından adımı duyamadım. Yine de girdim okula. Bi kız geldi yanıma böyle çıtı pıtı şirin. "10 yabancı dil A nerde biliyomusun?" dedi. Ben de "Bilmiyorum ben de arıyorum" dedim. Neyse bulduk sınıfı, kimse yok. Bir en arkada bir çocuk var bir de en önde benim ebatlarımda bir kız. Önce bir yer buldum oturdum sonra kız gel çıkalım dedi. Çıktık. Daha adlarımızı söylemeden böyle konuştuk falan. Sonra dedim bari diyim adımı. Söyledim. O da "ben de Cansu" demez mi? Hadii beni aldı bir hüzün. Cansu'ma mesaj attım, seni şimdiden özledim diye. Neyse yeni Cansu'yla sınıfa girmedik neredeyse, okulda dolandık durduk. O benim ebatlarımdaki kız bize bağırdı işte gelin diyoruz hoca çağırıyo diyoruz diye. Cansu'yla bir gıcık olduk ki. "Çekiceğimiz var, sakın boyun eğme bu tiplere. Burda çok orospu var" dedi. Neyse kafeteryaya indik kitap dağıtıyorlar diye. Sınıf öğretmenimiz geldi. Listeye baktım adım yok o.O Bir şok bir korku kapladı içimi. Neyse annemi aradım, müdür yardımcısını aradı. Okulun öğrencisi gözüküyorum ama bir karışıklık mı ne olmuş yarın halledilirmiş. Rahat bi nefes aldım. Kitapları alıcaktık hazır değillermiş. Yarın hazır olurmuş. Gidebilirmişim. Ben orda bir hasiktir çektim. Benim ordan eve dönmem -en azından tek başına- imkansız. Anneme dedim beni alın. Sonra servis şeyine gittim sordum. 1de kalkıcakmış servisler. E saat 11. Neyse bekliyim dedim. Annemi aradım gelmeyin beklicem dedim. Önce tribünde oturdum. Sonra baktım güneş fazla. İçeri girdim, sınıfıma gittim. Biri 'geçmiş olsun gardaşlar' yazmış bende altına 'Thnx buddy, lol' yazdım :D Sonra çıktım yine dışarı, demirlerin kenarında oturdum. Sonra baktım Yeniköy servisi geldi. Tekrar tribüne geçtim. Baktım birileri biniyo bende bindim. 11:30 dan 13:00 e kadar içerde bekledim. Yanıma oturan kızda da Gece evi serisinin kitapları vardı. Kitaplardan konuştuk. Sonra bir çocuk bindi. Aşırı matrak bişiydi yalnız. Aynı yerde indik =D
Neyse işte böyle geçti ilk günüm. Gelince de bakkaldan cipsle kola aldım. Bir de güzel omlet yaptım. Yedim valla oh =D
Bakalım yarın nasıl olacak...

16 Eylül 2010 Perşembe

My World

Uzun bir aradan sonra yine beeenn :)

Şimdi isim My World diye Justin Bieber'dan bahsedeceğim sanmayın vallahi dalarım. Tamam severim kendisini ama koca bir blog postunu onunla dolduracak kadar salak değilim =D
My World derken, hayal ettiğim dünyadan bahsediyorum. Başlamadan diyeyim çook fazla hayal var içerisinde. Ve bunun farkındayım, olmayacağını biliyorum. Üstüme gelmeyin bu konuda, istirham ederim.
Hayatımız fantastik-bilim kurgu olsa fena olmaz mıydı? Bence harika olurdu. Şöyle hayal ediyorum.
Tabii ki tek Tanrı'lı. Ama Yunan Mitolojisi'nden bildiğimiz Tanrı ve Tanrıça'lar, bir çeşit, Tanrı'nın yardımcıları gibi olsa. Dünya üzerinde. Mesela Deniz Tanrısı Posedion, denizsel şeylerle ilgilenen kolu olsa falan. Savaş Tanrısı Ares, savaşlarla ilgilense falan. Ama yaratma, can alma ve Tanrı'nın tüm yetkileri yine Tanrı'da olacak. Ateist değilim, bunu da buradan çıkartırsınız sanırım. Sonra dalmayın bana.
Sonra vazgeçilmezlerimiz, vampirlerde olsa. Ha ama Twilight'taki gibi değil hepsi. İyi vampirler Twilight ve Vampire Diaries'dekiler gibi, kötü vampirlerse True Blood'dakiler gibi olsalar. Bazı vampirler Vampire Academy'dekiler gibi olsa mesela.
Kurt adamlar olsa. Kötüleri Dolunay'da, iyileri öfkelenince insan formundan kurta dönüşseler. Bildiğin kurt olsunlar ama, o çirkin olanlar kötüler olsun. İyi olanlar Twilight serisindeki gibi olsun.
Deniz kızları ve erkekleri olsa mesela. İyi kalpli yari insan yarı balık yaratıklar. Siz denizde yüzerken size eşlik etsinler.
Tüm hayvanlarla anlaşabilsek. Onlar bizi, biz onları anlasak. Bu şekilde hayvan ölümleri ve yırtıcı hayvanların insanları öldürmesi kalkar ortadan.
Yarı at yarı insan adamlar-kadınlar olsa. Savaşçı olarak falan.
Melekler olsa, düşmüş melekler falan.
İnsanlar da olmalı ama. İnsan olmadan olmaz tabii ki.
Mesela böyle bir dünya olsa ben ya insan olmak isterdim ya da Tanrı veya Tanrıça'lardan birinin kızı. Örneğim Artemis'in kızı olmak... Of süper.
Ha tabii Tanrı ve Tanrıça'ların çocuğu olsun ki hayalim tam olsun.
Uzaylılar olsa, arada uğrasalar. Teknolojimizle ilgilenmek onlara ait olsa.
Ve Orta Çağ'ımsı bir ortam olsa. Kıyafetler, silahlar hep öyle kalsa. Ama teknoloji hep ilerlese.
Büyücüler olsa. Harry Potter'daki gibi bir okulda yetiştirilse. Merlin gibi olsa bazıları...
Demode isimler olmasa. Herkeste sadece bir tane isim olsa. Aynı isimden defalarca olmasa.
Herkes, kız-erkek fark etmeden ok atmayı, kılıç kullanmayı, savaşmayı bilse.
Herkes eşit olsa. Tüm dünya aynı standartta ve aynı düzende olsa. Herkes asil olsa mesela, insan olanlar yani. Eşit olsak böylelikle.
Asiliz ya, hizmet edecek başka yaratıklar olsa. Köleler olmasa.
Hayat daha güzel, daha yaşanılası olmaz mıydı?

Ps: bu dünyayı kafamda nasıl kurdum? Okuduğum kitaplar, izlediğim filmler sayesinde.
Deniz Tanrıçası, Gece Evi, Twilight, Güneyli Vampirler, Vampir Akademisi, Düşüş esinlendiğim kitaplar.
Percy Jackson ve Olimposlular, Narnia Günlükleri: Prince Caspian, Twilight, The Vampire Diaries, az buçuk True Blood esinlendiğim film ve diziler.

Ha bu arada ben böyle bir kitap yazabilirim ha. Sakın diyim çalmayın, telif hakkı bende...

Hadi öptüm çavs.
Xoxo, Dee McClair :P -ahanda adım böyle olurdu eğer böyle bir dünya var olaydı =D-